Üçleme olarak paylaştığımız bu yazı serisinin ikincisinde, İş Sürekliliğinin İlk Şartı: Disaster Recovery Planı’ndan bahsettik. Bu yazımızda ise, Disaster Recovery ve Back-up sistemlerinden ve aralarındaki farktan bahsedeceğiz…
Önceki yazılarımızda, verilerin günümüz işletmeleri için ne derece önemli olduğundan bahsetmiştik. Yaşanabilecek olası kesintilere karşı önlem almak ise iş sürekliliğinin öncelikli zorunluluğudur diyebiliriz. Gartner’ın yayınlamış olduğu istatistiklere göre, bir saat gibi kısa bir süre için hizmet dışı kalmanın küçük bir işletmeye maliyeti 10.000 TL dolar civarındadır. Bu rakam, işletmenin büyüklüğü ve kesintinin süresinin uzaması ile doğru orantılı olarak büyümektedir. Diğer bir araştırma ise, felaket nedeniyle veri kaybı yaşayan işletmelerin %93’ünün 2-3 yıl içerisinde kapandığını ortaya çıkarmıştır.
Veri yedeklemek için ise birçok alternatif bulunmaktadır. Ancak, şirketinize ait veri ve BT uygulamalarının korunması konusunda bir strateji oluşturmadan önce iş gereksinimleriniz için hangi yöntemin daha doğru olduğunu anlamanız gerekmektedir.
Öncelikle belirtmeliyiz ki, Back-up stratejisine sahip olmakla Disaster Recovery stratejisine sahip olmak aynı şey değildir. İkisinin de temelinde “verilerin yedeklenmesi” anlayışı vardır ancak Disaster Recovery, olası bir felaket durumunda izlenecek her türlü prosedürü ve hata türlerine yönelik alınacak tedbirleri kapsayan geniş bir eylem planıdır.
Back-Up ve Disaster Recovery Arasındaki Farklar
Back-up (yedekleme) verilerin korunması amacıyla, yedeklenmesini ifade eder. Dosyalarınız dış bir kaynakta muhafaza edilir. Bu sayede işletmenizin, mevcut verilerinizin silinmesi durumunda diğer kaynakta yer alan verilerinize ulaşarak aksaklık yaşamasının önüne geçilmiş olur. Disaster Recovery ise, felaket sonrası işletmenin BT altyapısı olmaksızın, iş sürekliliğinin sağlanabildiği planlar bütünüdür. Sadece verilerin değil tüm BT altyapısının ikincil bir alanda tutulmasını ifade etmektedir. Bu hali ile Disaster Recovery’i bir yedek lastiğe benzetebiliriz.
Back-up, ihtiyaç duyduğunuz herhangi bir belgeye anında erişebilme imkânı sunmaktadır. Öte yandan, BT altyapınızın tehlikeye girmesi durumunda yaşayacağınız problemlerin çözümü Disaster Recovery’den geçmektedir. Ayrıca, Back-up çözümünün ihtiyaç duyduğu “çevrimiçi” olma zorunluluğu, DR çözümü için geçerli değildir.
Back-up, verilerinizi virüs saldırılarına, yanlışlıkla silmelere, yazılım ve donanım hatalarına karşı koruma garantisi verir. Disaster Recovery ise, yazılım ve donanım arızalarının yanı sıra yangın ve deprem gibi büyük doğal afetlere karşı da veri ve BT altyapınızı korur. Felaket öncesi sahip olduğunuz kaynağa kısa sürede tekrar dönmenizi sağlayarak iş akışınızdaki aksaklıkların önüne geçmeyi planlar.
Bir Back-up planı yapmak nispeten daha kolaydır. Çünkü temel hedef RPO (Recovery Point Objective) ve veri saklama hedefinin sağlanmasıdır. Disaster Recovery stratejisi ise daha kapsamlı bir plan gerektirmektedir. Hangi sistemlerin kritik öneme sahip olduğunun belirlenmesi, iletişim sürecinin oluşturulması ve en önemlisi RD planına yönelik performans testinin yapılması gerekmektedir.
Kısacası Back-up, basit bir amaca hizmet ederken Disaster Recovery daha kapsamlı amaçlara yöneliktir. Hangi çözümün sizin için uygun olduğuna karar verebilmeniz için ise iş gereklik ve önceliklerinizi belirlemeniz gerekmektedir.
Teknotel, kesintisiz çalışması gereken tüm iş süreçleri için kurumlara profesyonel bir Bulut hizmetleri sunarak doğru çözümler üretir. Dağıtım, tedarik ve satış operasyonlarını yürüten, müşterinin davranışlarını anlamayı hedefleyen araçlar Teknotel’in bulut platformu üzerinden çalışarak kurumlara kesintisiz bir deneyim sunar. Günlük hayatımızın içinde bize dokunan birçok firmaya global standartlarda, kaliteli ve profesyonel hizmet vermeyi gelenek haline getiren Teknotel’in Disaster Recovery ve Back-up servisleri, iş sürekliliği ve kesintisizlik sağlarken iş süreçlerini akıllı hale getirir.
Hizmetlerimiz için:
Hemen İletişime Geçin
Henüz Yorum Yok