Tüm verileriniz siber saldırganlar tarafından deşifre olmuş olabilir. Nasıl mı? Şöyle; Tüm pc ve akıllı telefonlar artık internete bağlı durumda. Hatta mutfak aletleri ve arabalar bile artık online olabiliyor. Hayatımızın olmazsa olmazı haline gelen sosyal medya accountlarımız kolaylıkla ele geçirilebiliyor. Mesela 2012’de bir linkedin hesabına sahipseniz geçmiş olsun, Linkedin şifreniz deşifre oldu. Hatta size daha da trajikomik bir örnek verelim;
Facebook’un Kurucusu Mark Zuckerberg’in Linkedin şifresi: ”dadada”.
Yapılan en büyük hatalardan biri de aynı şifrenin tüm sosyal hesaplarda kullanılması. Ne kadar önemli biri olursanız olun, şifreniz ”dadada” olabiliyor. Emek zincirinde; kas gücünün yerini zihinsel güce bıraktığı günümüzde meta artık dijital veriler. Tarım toplumundan bilgi toplumuna, iletişim devriminden endüstri 4.0 devrimine olan kronolojik çizgide en önemli nokta bıraktığınız dijital ayak izi. Hemen hemen her kanala register olarak girdiğimiz mevcut zamanda kurumların zayıf noktası veri güvenliği. Kimileri tehlikenin farkında değil, kimileri maliyet açısından başım ağrımasın derken büyük bir çoğunluk ise ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ konformist tavrıyla çalışmaya devam ediyor.
Fortune 500 şirketlerinin her birinin hacklendiğini biliyor musunuz?
Global çapta hizmet verseniz bile hacklenmeniz kaçınılmaz. 2013 yılına baktığımızda 1 milyon kullanıcının Yahoo hesabı hacklenmişti. Hem maliyet açısından hem de itibar açısından düşünün, tam bir hezeyan. Bütün global şirketlerin güvenlik ihlali olduğunu belirten F-Secure baş araştırmacısı Mikko Hypponen:
”Bütün şirketlerde güvenlik ihlalleri yaşanmaktadır. Büyük bir altyapınız varsa, hepsinin güvenliğini ayrı ayır sağlamak muhtemelen zor olacaktır.”
Siberpropaganda IoT zafiyetinden yararlanıyor
IoT cihazlarındaki güvenlik açıkları saldırı düzeyini genişletiyor. Machine learning ve blockchain uygulamaları hem güzel vaatlerle geliyor hem de tuzakları beraberinde getiriyor. Tehditlerin yeniden tanımlanması gerek. Hypponen bir noktaya daha dikkat çekiyor. Hacker’ların saldırı nedenleri aynı değil. Hepsinin fark hack idea’ları farklı. Kimi para için kimi politik sebeplerden bu işi üstleniyor. Bu nedenle tehditi iyi tanımlamak gerek. Öte yandan 2018’de de Ransomware iş modeli hala siber suç olarak kalmaya devam edecek. Yeraltı forumlarında paylaşılan Ransomware yazılım kitleri, siber saldırganlar tarafından oldukça ilgi görüyor. Bu da demek oluyor ki siber suçlular fidye yazılımlarını diğer saldırı yöntemlerine göre daha da çeşitlendirecek. Kısacası dijital gasp kampanyaları için katalizör olarak fidye yazılımı kullanılacak.
IoT güvenliği konusunda Hypponen Yasasıyla tanınan Mikko Hypponen, kötü amaçlı yazılımları yükselişine karşı virüslerle savaşmak ve ağı savunmak için Cloud teknolojilerinin önemine dikkat çekiyor. Hypponen’e göre Cloud sadece bant genişliği, saklama alanı ya da bağlanabilirlikten ibaret değil. Cloud veri iletişiminin olmazsa olmazı haline geldi. IoT, otomasyon, veri trafiği kontrolü, finansal noktalar, blok zinciri ve yapay zeka gibi yelpazesi geniş bir alanda başrol oyuncusu. Tüm felaketler göz önünde bulundurulduğunda verilerinizin kahramanı şüphesiz ki Cloud Backup servisi. Herhangi bir atak durumunda verilerinizin uçup gittiğini düşünün. Kurum için skandal bir durum. Şimdi ah,vahı bir kenara bırakın. Cloud Backup servisi ile bu tür skandallara geçit vermezsiniz. Verileriniz yedeklenir, ve bir kriz durumunda eksiksiz bir şekilde geri getirilir. Uğruna savaşlar verilen petrol kadar önemli hale gelen Cloud ile aranızı iyi tutmanızda fayda var…
Hizmetlerimiz için:
Hemen İletişime Geçin
Henüz Yorum Yok