Enformasyon toplumuna geçişle artık herkesin cebinde bir akıllı telefon, herkesin evinde minimum bir bilgisayar ve tüm kurumların arka ofislerinde bilgi teknolojileri yönetimini yapan birimler bulunur. Öte yandan, günümüzde sadece veri miktarında artış yaşanmamıştır aynı zamanda veriye erişimin de hızı artmıştır. Niceliksel tüm değişimler beraberinde niteliksel veriyi de dönüştürmüştür. Big Data (Büyük veri) kavramı ilk olarak astronomi ve genetik alanında gerçekleşmiş, daha sonra bu kavram her alan için kullanılmaya başlanmıştır. Gelelim Big Data’nın tık dediği yere… En basit anlatımla Big Data’yı bir havuz olarak düşünebiliriz. Yani anlamlı ve işlenebilir hale dönüştürülmüş tüm veriler Big Data havuzunu doldurur. Bu havuz da Big Data olarak adlandırılır. Henüz çok daha soyut bir kavram olarak düşünülse de ve günümüzde bilgi çöplüğü olarak adlandırılsa da muazzam derecede önemli, kullanılabilir yararlı bilgiye yani söz gelimi bir hazinenin çıkmasına neden olan nadide bir sistemdir.
Neredeyse Tüm Platformlara “Register” Olarak Giriliyor!
Neredeyse her platforma kullanıcı girişi, e-posta vs. yollarla giriş yapıyoruz. Sosyal medya paylaşımlarımız, bloglar, fotoğraflar, log dosyaları vb. gibi değişik kaynaklardan toparlanan tüm verinin, anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş biçimi Big Data’yı oluşturur.
Big Data, Türkçe kullanımı ile “Büyük Veri”, platformunun oluşumunda 5 ana bileşen vardır. Variety (Çeşitlilik), Velocity(Hız), Volume (Veri büyüklüğü), Verification (Doğrulama) ve Value (Değer). Burada amaç niteliğe sahip olan Data’ya ulaşmak. Yani Dünya’da Big Data, büyüklüğüyle değil çeşitliliği ile nitelendiriliyor. Şimdi yolun şu anki kısmına kadar olan dilimde elimizde ne var? Bu bilgiler ışığında anlıyoruz ki Big Data’yı farklı kaynaklardan üretilmesi ve dağınık olmasıyla tanıyoruz şu an.
Kişiselleştirilmiş ve Geniş Ürün Gamı
İnternetin şüphesiz en önemli katkılarından birisi de veriye erişim noktasıdır. Yani internet vasıtasıyla veri toplama sadece pasif bir toplayıcı olmaktan öteye gitmektedir. Veriyi bir kum fırtınasına benzetebiliriz. Neyi nasıl yakalayacağımızı, yani bizim için yararlı olan veriyi toplamaktan bahsediyoruz.
‘Değişim kaçınılmazdır.’ cümlesine iman etmemizi sağlayan efsane dönüşümler vardır.
Bu dönüşüm bize ne sağlar? KATMA DEĞER. Bahsettiğimiz bu Big Data’da kurumlar için önemli ilk soru ”Benim için doğru müşteri kimdir?” CRM sistemlerinin doğuşu da bu soruyla başladı denebilir. CRM’in asıl ilgilendiği nokta ise ”Doğru ürün ya da hizmeti, doğru müşteriye doğru fiyatla, doğru kanalda, doğru yerde ve zamanda sunmaktır.”
Kurumların çoğu halen konvansiyonel veri ambarı ve veri madenciliği yöntemleriyle (Data Mining) elde ettikleri datalardan yola çıkarak karar almaya devam ediyorlar. Ancak, tüketici eğilimlerini dinamik şekilde öngörebilmek, büyük veriyi analiz edebilmekten ve bu analizlere göre hareket edebilmekten geçiyor.
Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir seminerde, bir bilişim firmasının kurucu ortaklarından olan konuşmacı, Big Data konusunda şu noktaya dikkat çekiyor:
”(…) Veriyi okumanın ne yazık ki tek bir formülü yok, o nedenle müşteri diyor ki ben çoğu zaman neye bakacağımı bilmiyorum, bana siz rapor hazırlayın. Hiç kimse kendi verisini, kendi pazarını kendisi kadar iyi yorumlayamaz, çünkü sizin kafanızda bir hedef var, bu şirketteki bu ürünü nasıl konumlandırmak istiyorsunuz, rakipleriniz kimler, onlara karşı duruşunuz ne olmalı? Veriyi topladın, hedefini de biliyorsun. Amacınız satışı maksimize etmek, stok artığı olarak kalan malı eritmek, yeni bir ürünü lanse etmek müşterilerinizle bir anket yaparak potansiyel geliştireceğiniz ürünleri bulmak veya potansiyel müşteri grubunuzu belirlemek. Veri okumayı bilen ve kurumunuzun hedeflerini bilen biri olması lazım dolayısıyla biz şirketlerde bunu çok yaşıyoruz, yapılmış olsun diye rapor hazırlanıyor.”
Her seferinde Roma’yı yeniden keşfetmeye gerek yok…
İçinde bulunduğumuz Big Data çağında yatırımcılar, teknoloji firmaları, medya ve danışmanlık şirketleri Big Data konusuna odaklanarak, yeni fırsatlar yakalamayı amaçlıyor. Özellikle Cloud çözümlerinin basitleşmesi, uygun maliyetlerle genele yayılması, veri işleme konusundaki ekonomik dengeleri temelden değiştirdi. IDC dijital kayıtların bu sene sonunda 1.2M Zetabytes (1021bytes)’a ulaşacağını, önümüzdeki 10 yıl içerisinde de 44 katına çıkacağı tahmin ediliyor. İnternet üzerindeki üretici ve tüketicilerin veri üretimini hızlandırması, başta servis sağlayıcı kurumlara büyüyen bilgiyi harmanlayıp, anlamlı biçime dönüştürerek kullanıma yeniden sunma görevi yüklüyor.
Verilerin altın çağını yaşadığı bu süreçte her biri veri ölümcül derecede önemli. Siz de verilerinizin ani bir saldıraya uğramasını ya da herhangi bir sebepten dolayı yok olmasını istemezsiniz değil mi?
Siz de Web Sayfamızı ziyaret ederek, hizmetlerimizden yararlanabilir, verilerinizi Teknotel’in korunaklı çatısına emanet edebilirsiniz. Unutmayın, veriden veri elde etmenin ilk adımı veriye sahip çıkmaktır.
Hizmetlerimiz için:
Hemen İletişime Geçin
Henüz Yorum Yok